İnfertilite, bir sene düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamak olarak tanımlanır. Günümüzde çiftlerin çok sık karşılaştığı sağlık problemidir. Kısırlık; tıbbi, psikolojik ve sosyal sorunları da beraberinde getirir. Toplum, aileler ve çiftler için çocuk sahibi olmak oldukça önemlidir. Hal böyle olunca eşler arası kriz durumu ortaya çıkarak, cinsellik problemi yaşanır. Özellikle toplumun, çiftlere yaptığı psikolojik ve kültürel baskı nedeniyle bireyler kendini yetersiz ve eksik hissederek mutsuz olurlar.
İnfertil çiftler çocuk sahibi olamamaları üzerine suçlu ve stresli hissederek depresyona girmektedir. Depresyon ile psikolojik rahatsızlıklar da olabilmektedir. Psikolojik rahatsızlığın getirdiği sebeplere bağlı olarak eşler arasında suçlamalar, hayal kırıkları oluşmaktadır. Eşler arası ilişki, zamanla yıpranarak cinsel isteksizlik oluşturur. Eşlerin, duygu durumunu kontrol etmesi durumunda ise cinsel isteksizlik yaşanmamaktadır.
Cinsel ilişki evlilik ilişkisinin önemli bir parçasıdır. Cinsel ilişki sadece üreme amaçlı yapılan biyolojik aktivite değildir. Bu nedenle infertilite sorunu olan birey suçlu hissetmemelidir. Unutulmamalıdır ki infertilite, çiftlerin ortak sorunudur.
İnfertilitenin Kadın Cinsel Yaşamı Üzerine Etkileri
İnfertilite tanısında kadınlar, eşlerine göre daha çok duygusal sorunlar yaşamaktadır. Kadın infertilitesi durumunda kadınlar, yaşananları kişiselleştirerek depresyona girme oranları daha yüksektir. Çünkü kadınlığını doğurganlık ile özdeşleştirerek özgüven kaybı yaşamaktadır. Bu durumda da eşinden uzaklaşarak cinsel isteksizlik yaşar. Kadınların cinsel isteksizlik nedenleri altında duygusal dalgalanmalar yatar. Kısırlık tanısı konulan kadınların en fazla yaşadığı cinsel sorunlar; cinsel isteksizlik, cinsel ilişki sıklığında azalma ve cinsel doyumda azalmadır. Kadınlarda cinsel isteksizlik nedenleri giderilmezse, evlilikler boşanma ile sonuçlanabilir.
İnfertilitenin Erkek Cinsel Yaşamı Üzerine Etkileri
İnfertilite erkek tanı konulduğu andan itibaren stres yaşamaktadır. Çünkü erkekliği üreme ve neslini devam ettirme ile özdeşleştirerek özgüven kaybı yaşamaktadır. Toplumda erkeğin gücü cinsellikle bağdaştırılmaktadır. Bu nedenle infertilite erkek, imaj kaybı yaşadığını düşünerek kendini yetersiz hisseder. Yetersizlik hissi ile evlilikte cinsel istek oluşumu azalır. Erkeklerde cinsel isteksizlik oluşmaya başlaması güç kaybı olarak görülür.
Kısırlık tanısı konulan erkeklerin yaşadığı cinsel sorunlar kadınlarınki ile aynıdır. Bu sorunlar; cinsel isteksizlik, cinsel ilişki sıklığında azalma ve cinsel doyumda azalmadır. Erkeklerde cinsel isteksizlik nedenleri giderilmezse, evlilikler boşanma ile sonuçlanabilir.