Tüp bebek tedavilerinde gebelik oluşturma ve doğumla sonuçlanma potansiyeli en yüksek embriyonun seçimi çok önemlidir.
Son yıllarda embriyo izleme cihazları ile birlikte bu seçim için gerekli kriterlere (morfoloji yani şekil ve morfogenetik yani gelişme) hızlandırılmış video görüntülerini kullanarak ulaşabiliyoruz. Ancak insan faktörü hala embriyo seçim sürecine dahil olmaktadır. Embriyo seçiminde insan faktörünün etkisini tamamen kaldırmak amacıyla yapay zeka ile embriyo seçimi yapan embryoscope cihazı geliştirilmiştir.
Tüp bebek tedavilerinde yıllar boyunca hastalara transfer edilen çok sayıda embriyo görüntüleri eski nesil embryoscope cihazından alınmış, gebelik durumları ile karşılaştırılmış ve elde edilen verilerle standartlaştırılmıştır. Yapay Zeka (Artificial Intelligence) olarak bilinen bu yöntem bu verileri kullanan en yeni teknolojilerden biridir.
Gebeliğe Ulaşacak Embriyonun Seçimi Yöntemleri
Klasik embriyo değerlendirme yöntemleri embriyonun bölünme aşamalarına ve şekline anlık mikroskop görüntüsü takibi veya hızlandırılmış fotoğraf çekimlerinden oluşan videoları kullanmaktadır.
1-Anlık Mikroskop Görüntüsü İle Morfoloji Tespiti
1: Embriyonun İç Hücre Bölümü
2: Embriyonun Dış Hücre Bölümü
3: Embriyonun Çapı
Yapay zeka sistemi kullanmayan embriyolarda embriyo kalitesini değerlendirme embriyonun İç Hücre Bölümü, Dış Bölümü ve Embriyo Çapı ‘nın şekil açısından değerlendirilmesi kriterlerine dayanmaktadır.Bu değerlendirmede yumurta toplama ve mikroenjeksiyon işleminin yapıldığı gün 0. Gün olarak değerlendirilir ve 1. Gün 2. Gün 3. Gün 4. Gün 5. Gün birer kez embriyonun inkübatör dışına alınarak mikroskop altında, embriyonun çapı iç hücre ve dış hücre bölümleri değerlendirilerek embriyo kalitesi derecelendirilir ve gebelik şansı en yüksek embriyo tespit edilmeye çalışılır.
2- Hızlandırılmış Fotoğraf Çekimlerinden Oluşan Videolar İle (Embryoscope) Embriyo Seçimi;
Eski sistem embryoscope cihazında embriyonun inkübatör dışına alınmadan çap oranı,iç hücre miktarı,hücre sayısı ve yapısına göre kategorizasyonu, trofoektoderm (dış hücre bölümü) hücre sayısı ve yapısına göre kategorizasyonu esasına ek olarak; bölünme zamanlamaları, fragmantasyon oranlari, blastomer boyutlari, doğrudan bölünmenin (direk klivaj) ve ters bölünmenin (reverse klivaj) etkileri 20 dakikada 1 çekilmiş onlarca fotoğrafın video haline getirilmesi ile incelenir. Amaç daha fazla veri kullanarak yine gebelik şansı yüksek embriyoya ulaşmaktır.
Görüldüğü üzere mevcut değerlendirme yöntemleri embriyonun şekline veya hızlandırılmış video görüntüleri kullanılarak morfoloji (şekle) ve morfokinetik (gelişime) görüntülere dayalı parametrelerle yapılmaktadır. Ancak bu değerlendirmeler uygulayan kişilere göre farklılıklar gösterebileceğinden gözlemciler arası değişkenlik yanıltıcı sonuçlara yol açabilmektedir. Tam otomatik ve standartlaştırılmış Artificial Intelligence olarak bilinen yapay zeka yöntemi ise çok sayıda embriyonun sürekli takip sistemindeki (embryoscope) ham video görüntülerini kullanarak eş zamanlı değerlendirmeyi amaçlayan üreme tıbbı alanındaki en yeni teknolojilerden biridir.
3-Artificial Intelligence (Yapay Zeka) İle Embriyo Seçimi
Gelişen teknolojinin en gözde konularından yapay zeka her alanda etkilerini hissettirdiği gibi medikal-sağlık alanında da kullanılmaya başlandı. Yukarıda da anlattığımız üzere bir embriyoloğun iyi bir embriyoyu seçebilmesi için çok sayıda veriyi kullanması ve analiz etmesi ve bu değerlendirmeyi aynı anda yapması gerekiyor.
Yapay zeka ile embriyo seçimi bu noktada faydalı olmaya başladı. Öğrenme kapasitesi olan bir yazılım ve bu yazılıma eşlik eden bir cihaz embriyolog yerine gerekli verileri analiz ederek tutunma ihtimali en yüksek embriyonun seçilmesine imkan sağlıyor.
Çok yeni bir gelişme olan yapay zekanın IVF-ICSI sonuçlarına nasıl etkilediği ve değiştirdiği ile ilgili pek çok bilimsel yayın yapılmaktadır. Bilimsel yayınlar göstermektedir ki yapay zeka embriyoları çok kısa sürede değerlendirerek gebelik potansiyeli en yüksek embriyonun seçiminde başarı sağladığını (Kan-Tor ve ark. 2020), tutunma gebelik, ve eve bebek götürme oranlarını artırdığını (Tran ve ark. 2018; Friedenthal ve ark. 2021), genetik olarak normal embriyonun PGT işlemine gerek olmaksızın seçimine olanak sağlayabileceğini (Chavez-Badiola ve ark. 2020; Lee ve ark. 2021) söylemişlerdir.