Birçok kadın “Adet olmam gerekirken kahverengi akıntı geldi.” şikayeti ile araştırmalarını sürdürür. Kahverengi akıntı yaşayan çoğu kadın “Hamile miyim?” endişesi taşır. Peki adet öncesi yaşanan kahverengi akıntı riskli midir, kahverengi akıntı nedir?
Kahverengi Akıntı Nedir?
Kadınlarda akıntı, kadın üreme sistemi organlarından gelen ve vajina yoluyla dışarı çıkan sıvıdır. Bu sıvı, normal şartlarda vajinanın sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olan, mikroplara karşı koruyucu bir işlevi olan ve gebeliği kolaylaştıran bir sıvıdır. Ancak akıntının miktarı, rengi ve kokusu değiştiğinde ve bu değişiklikler uzun süre devam ederse, kadınlar için rahatsızlık ve sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu akıntı türlerinden biri de kahverengi akıntıdır. Kahverengi akıntı, kadınların vajinal bölgeden gelen ve kahverengi renkte olan akıntılardır. Bu akıntılar, normal beyaz akıntıların rengindeki değişikliklerdir ve genellikle adet döngüsünün başlangıcında veya sonunda görülürler. Ayrıca, cinsel ilişki sonrası veya jinekolojik müdahale sonrası da kahverengi akıntı görülebilir. Bazı durumlarda, kahverengi akıntı enfeksiyonlar, polipler, tümörler veya rahim ağzı kanseri gibi daha ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle, kadınlar kahverengi akıntı yaşadıklarında doktorlarına başvurmalı ve gerekli testleri yaptırmalıdırlar.
Hamilelik Ve Kahverengi Akıntı
Hamileliğin erken dönemlerinde, döllenmeden sonra oluşan implantasyon kanaması olarak adlandırılan hafif kanama veya kahverengi akıntı görülebilir. Bu normal bir durumdur ve genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde, kahverengi akıntı plasentanın yerleşimiyle ilgili bir sorunun belirtisi olabilir. Plasenta previa veya plasenta ayrılması gibi durumlarda kahverengi akıntı görülebilir ve bu durumlar ciddi bir sağlık sorunu teşkil eder ve acil müdahale gerektirir. Ayrıca, hamilelik sırasında enfeksiyonlar, servikal polipler veya kanser gibi nedenlerden dolayı da kahverengi akıntı görülebilir. Bu nedenle, hamile kadınların kahverengi akıntı yaşaması durumunda muayene olmalıdır.
Menopoz Ve Kahverengi Akıntı
Menopoz döneminde kadınlar kahverengi akıntı yaşayabilirler. Bu durum, bazen normal bir durum olabilir ancak bazı durumlarda ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.
Menopozda kahverengi akıntıya neden olabilecek yaygın nedenler şunlardır:
- Hormonal Değişimler: Menopoz döneminde, vajina ve rahim duvarlarının incelmesi hormonal değişimlerden kaynaklanır. Bu durum, vajinal kuruluğa ve cinsel ilişki sırasında hafif kanamalara neden olabilir.
- Enfeksiyonlar: Menopoz döneminde, vajinal enfeksiyonlar daha yaygındır ve bu enfeksiyonlar kahverengi akıntıya neden olabilir.
- Kanser: Menopoz sonrası dönemde rahim ağzı kanseri veya rahim kanseri riski artar. Bu durumlar, kahverengi akıntıya neden olabilir.
- Polipler: Menopoz döneminde de rahim ağzı veya rahimde polipler oluşabilir ve bu polipler kahverengi akıntıya neden olabilir.
Adet Olmadım Kahverengi Akıntım Var, Hamile Miyim?
Adet olmadan önce kahverengi akıntıya sahip olmak hamileliğin bir işareti olabilir, ancak her zaman böyle değildir. Diğer faktörler de bu duruma neden olabilir.
Hamilelik belirtileri arasında kahverengi lekelenme veya akıntı da yer alabilir. Bu, döllenme sonrası rahimdeki implantasyon kanaması olarak bilinir. Ancak, bazı kadınlar normal adet dönemlerinde de kahverengi lekelenme veya akıntı yaşayabilirler. Eğer cinsel ilişki yaşadıysanız ve adet gecikmesi yaşıyorsanız, hamilelik testi yapmak en doğru yöntemdir. Hamilelik testi pozitif çıkarsa, gebelikten dolayı kahverengi akıntı yaşayabileceğiniz için bir doktora gitmek önemlidir. Ancak, hamilelik testi negatif çıkarsa ve hala adet gecikmesi yaşıyorsanız, başka bir sağlık sorunu nedeniyle kahverengi akıntı yaşadığınız olabilir.
Adet Kanaması ve Kahverengi Akıntı Arasındaki Farklar Nelerdir?
Adet kanaması ve kahverengi akıntı, kadınların genital bölgesinden gelen iki farklı akıntıdır. Adet kanaması, kadınların regl döneminde uterusunun iç yüzeyinde oluşan tabakanın dökülmesi sonucu oluşan kanama iken, kahverengi akıntı genellikle adet kanamasının dışında kalan dönemlerde meydana gelen bir durumdur.
Adet kanaması, genellikle 3-7 gün sürer ve kanın rengi kırmızıdır. Kanama miktarı, kadından kadına değişebilir ve her kadının adet döngüsü farklıdır. Adet kanaması döneminde, kadınlar genellikle kramp, sırt ağrısı, baş ağrısı, şişkinlik ve hassasiyet gibi semptomlar yaşarlar.
Kahverengi akıntı ise adet kanamasından farklı olarak kahverengi renkte olabilir ve daha hafif bir kanama şeklidir. Bu tür akıntı, adet döngüsünün ortasında ya da sonunda meydana gelebilir. Kahverengi akıntının nedenleri arasında vajinal enfeksiyonlar, hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları, gebelik gibi faktörler yer alabilir. Özetlemek gerekirse, adet kanaması uterusun iç tabakasının dökülmesi sonucu oluşan kanama iken, kahverengi akıntı adet kanamasının dışında kalan dönemlerde oluşabilen daha hafif bir kanama şeklidir.
Kahverengi Akıntı Nasıl Tedavi Edilir?
Kahverengi akıntının tedavisi, altında yatan nedenlere bağlıdır. Kahverengi akıntı, enfeksiyonlar, hormonal değişiklikler, polipler veya kanser gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenle, öncelikle kahverengi akıntının nedenini belirlemek için uzman bir hekime danışmak önemlidir.
Neden belirlendikten sonra, uygun tedavi yöntemi uygulanabilir. Bazı yaygın tedavi seçenekleri şunlardır:
- Antibiyotikler: Bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanan kahverengi akıntı, antibiyotik tedavisi ile tedavi edilebilir.
- Hormonal tedavi: Hormonal değişikliklerden kaynaklanan kahverengi akıntı, östrojen takviyeleri veya doğum kontrol hapları gibi hormonal tedaviler ile tedavi edilebilir.
- Cerrahi müdahale: Polipler veya kistler gibi bazı durumlarda, cerrahi müdahale gerekli olabilir.
- Kanser tedavisi: Kahverengi akıntı kanserden kaynaklanıyorsa, kanser tedavisi gerekli olacaktır.
- İlaçlar: Bazı durumlarda, kahverengi akıntı semptomlarını hafifletmek için ilaçlar reçete edilebilir.
Tedavi seçeneği, altta yatan nedenlere ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, kahverengi akıntı gibi herhangi bir jinekolojik sorun yaşarsanız,
Novafertil Tüp Bebek Merkezi bünyesinde yer alan güçlü laboratuvar, güçlü ekip ve bireyselleştirilmiş bütüncül tedavi yöntemleri sayesinde tedavilerin başarı oranı yüksektir. Doğru merkez seçimi, infertilite tedavisinin her aşamasında oldukça önemlidir. Özellikle de teknolojik gelişmeleri merkezine entegre eden klinikler tercih edilmelidir. Merkezimiz üreme tıbbı alanındaki en yeni teknolojileri tedavi sürecine entegre ederek sizi ve tedavinizi riske atmaz. Size en uygun tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak için 0(332) 323 51 51’i arayabilirsiniz. Sitemizde yer alan müşteri desteği kısmından bizlere ulaşabilirsiniz.
Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan her türlü bilgi; kamuoyunu bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriği tavsiye niteliğinde olup, reçete ya da tedavi yöntemlerinizi değiştirmeye yönelik değildir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun. Sizlere aktardığımız bilgilerin; yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden, Novafertil Tüp Bebek Merkezi sorumlu tutulamaz.